çalışmak

çalışmak
bir şeyin çatlakları, ekleri, araları açılmak; güreşmek. II, 108, 114

Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • çalışmak — nsz 1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak Bu eser için üç yıl çalıştım. 2) Herhangi bir iş üzerinde olmak 3) İşi veya görevi olmak, bulunmak Kışları onun mandırasında çalışıyor. H. Taner 4) Makine veya aletler işe yarar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir — çalışmak insanı tembellikten kurtarır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hıfza çalışmak — Kur an ı ezberlemeye çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırgat gibi çalışmak — çok ağır bir işte çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rölantide durmak (veya çalışmak) — motorlu taşıtlarda, motor boşta çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders çalışmak — 1) belli bir konuyu öğrenmek üzere kaynakları kullanarak çalışmak 2) derste verilen bilgileri iyice öğrenmek için tekrarlamak İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta. R. Ilgaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • it gibi çalışmak — çok çalışmak, yorulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafası işlemek (veya çalışmak) — aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak Hasan ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iş yapmak — çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çeranmak — çalışmak, işgüzarlık, sai ve gayret göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”